Ecdadıma şükran, ecdadıma rahmet olsun
Bu camii bu burca yapan eller sağ olsun
Bu câmi, mâziden âtiye güzergâhınız
Bu câmi ilmimiz, iz’anımız, irfanımız
İçerisinde hûşu ile iman var, ibadet var
Öyle bir sessizlik, huzur var, saadet var
Kale gibi bu burçta yedi yüz sene durmuş
Fakirlere aş, yolculara sıcak bir yuva olmuş
Düşman bulamamış buranın altın anahtarını
Uygur atam kazmış kapısına en güzel sanatını
Bin bir şekil iç içe geçmiş, sıralanmış
Bir “kurt başı” şekille süsleme tamamlanmış
Camiikebir! Camiikebir! Camilerin sultanı
Müslüman Türkün Bünyan’daki ihtişamı
Kökünü arayan geldin caminin taşlarına sorsun
Yolunu arayan gelsin burada safa dursun
İşte ecdat, yüzyılların ötesinden sesleniyor
Ben buradayım oğlum Mehmet, kızım Ayşe diyor
Sarımsaklı Türkmeni haykırıyor bu burçtan
Sen de gel abdest al, bu güzel pınardan
Ecdadıma şükran, ecdadıma rahmet olsun
Uygur Atam Emir Mahmut, şad olsun şad olsun!
Seyit Burhanettin Akbaş
Bu camii bu burca yapan eller sağ olsun
Bu câmi, mâziden âtiye güzergâhınız
Bu câmi ilmimiz, iz’anımız, irfanımız
İçerisinde hûşu ile iman var, ibadet var
Öyle bir sessizlik, huzur var, saadet var
Kale gibi bu burçta yedi yüz sene durmuş
Fakirlere aş, yolculara sıcak bir yuva olmuş
Düşman bulamamış buranın altın anahtarını
Uygur atam kazmış kapısına en güzel sanatını
Bin bir şekil iç içe geçmiş, sıralanmış
Bir “kurt başı” şekille süsleme tamamlanmış
Camiikebir! Camiikebir! Camilerin sultanı
Müslüman Türkün Bünyan’daki ihtişamı
Kökünü arayan geldin caminin taşlarına sorsun
Yolunu arayan gelsin burada safa dursun
İşte ecdat, yüzyılların ötesinden sesleniyor
Ben buradayım oğlum Mehmet, kızım Ayşe diyor
Sarımsaklı Türkmeni haykırıyor bu burçtan
Sen de gel abdest al, bu güzel pınardan
Ecdadıma şükran, ecdadıma rahmet olsun
Uygur Atam Emir Mahmut, şad olsun şad olsun!
Seyit Burhanettin Akbaş
Yorumlar
Yorum Gönder